İçeriğe geç

Kış ve Kar ile ilgili Şiirler

    Sayfamızda sizler için kış ayı ile ilgili ve kar ile ilgili şiirleri hazırladık. Soğuk kış günlerinde içimizi ısıtacak şiirleri sayfamızda yayınladık. Sizler kış ve kar ile ilgili bildiğiniz şiirleri yorum kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.

    Kar Yağışı-Şükrü Erbaş

    Yalnızlığın sesinden bir resim yaptım
    Kararan kalabalıklardan süzdüm ışığını.
    Akşamüstleriyle boyadım vazgeçen ağzını
    Parmaklarını uzattım gece suları gibi ıssız
    Salkımsöğütlerden bir beden çizdim usul
    Hiçbir rüzgarın duruşunu bozamadığı
    Bütün yağmurları topladım yapraklarına.
    Sonra tüm yolcuların silindiği bir ufuk
    Örttüm kâkülleriyle alnının üşümesini.
    Puhu kuşlarının avazını yerleştirdim dudaklarına
    Uzanıp uzanıp öptüm sonra acıyla.
    Gözlerini kapalı çizdim görmesinler diye kimseyi
    Madem görmeyecekler bundan sonra beni.
    Astım saçlarından odamın boşluğuna…

    Uzun sustum, ey durmadan konuşanlar
    Geçmedi üşümem
    Ben bir aşkın kar yağışından geliyorum…

    Kar Yağıyor- Nazım Hikmet

    Lambayı yakma, bırak,
    Sarı bir insan başı
    Düşmesin pencereden kara.
    Kar yağıyor
    Karanlıklara.
    Kar yağıyor
    Ve ben hatırlıyorum.
    Kar…
    Üflenen bir mum gibi söndü
    Koskocaman ışıklar.
    Ve şehir
    Kör bir insan gibi kaldı
    Altında yağan karın.
    Lambayı yakma, bırak!
    Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların
    Dilsiz olduklarını anlıyorum.
    Kar yağıyor
    Ve ben hatırlıyorum.

    Kar-Sezai Karakoç

    Karın yağdığını görünce
    Kar tutan toprağı anlayacaksın
    Toprakta bir karış karı görünce
    Kar içinde yanan karı anlayacaksın

    Allah kar gibi gökten yağınca
    Karlar sıcak sıcak saçlarına değince
    Başını önüne eğince
    Benim bu şiirimi anlayacaksın

    Bu adam o adam gelip gider
    Senin ellerinde rüyam gelip gider
    Her affın içinde bir intikam gelip gider
    Bu şiirimi anlayınca beni anlayacaksın

    Ben bu şiiri yazdım aşık çeşidi
    Öyle kar yağdı ki elim üşüdü
    Ruhum seni düşününce ışıdı
    Her şeyi beni anlayınca anlayacaksın.

    Kar Musikileri-Yahya Kemal Beyatlı

    Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu.
    Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu.

    Bir kuytu manastırda duâlar gibi gamlı,
    Yüzlerce ağızdan koro hâlinde devamlı,

    Bir erganun âhengi yayılmakta derinden…
    Duydumsa da zevk almadım İslav kederinden.

    Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta,
    Tanbûri Cemil Bey çalıyor eski plâkta.

    Birdenbire mes’ûdum işitmek hevesiyle
    Gönlüm dolu İstanbul’un en özlü sesiyle.

    Sandım ki uzaklaştı yağan kar ve karanlık,
    Uykumda bütün bir gece Körfez’deyim artık!

    Düğün ve Kar- Gülten Akın

    Öyle dingin öyle yumuşak
    ince ipekten
    gülümser hüzünlü
    çılgın çekingen
    en uzak uçları birleştirerek
    öyle de onurlu durmak

    Ölüm seninle benim aramda
    aşılmaz bir duvar ördü
    ertesi karlarda geceleyin
    bir başıma acıyla büyülü
    hasretle dağlanarak yürüdüm

    Gençlik Bir Kitaptı-Ömer Hayyam

    Gençlik bir kitaptı, okuduk bitti;
    Canım bahar geçti çoktan, kış şimdi.
    Hani sevincin, o cıvıl cıvıl kuş?
    Nasıl, ne zaman geldi, nasıl gitti?

    Kış Düşünceleri-Ahmet Kutsi Tecer

    Geçti yaz günlerinin güzelliği
    Açık pencereler, damlar, bahçeler.
    Her şey ne sıcaktı, her şey ne iyi
    Hatta o karanlık, aysız geceler.

    Hani o gezmeler kırda denizde?
    Hani o cümbüşler, sazlar temmuzda?
    Ağustos mehtabı tam üstümüzde
    Plajlarda neydi o eğlenceler?

    Yaşamak diyordum, yaşamak ne hoş!
    Hele bir gelmesin n’olurdu bu kış.
    Nerde o kahkaha, o ses, o alkış
    Şimdi yerini aldı düşünceler…

    Kış Bitti-Cevat Çapan

    Vedalaşmaların ilmini yaptım ben, ‘
    Sürgünlerin uzmanlığını.
    Bir vapur nasıl kalkar bir limandan.
    Tren nasıl acı acı öter, öğrendim.

    Yıllarca mektuplarla yaşadım.
    Kaçak tütün, yasak yayın
    Larla beslendim.
    Unutmadım. Unutmadım.

    En çok yelkenleri özledim
    Bozkırın buzlu yalnızlığında.
    Dağlar yoktu, dağlar yoktu,
    Rüzgarlara yaslandım.

    Çılgın mıydım, tutsak mıydım
    Yüreğinde karanlığın?
    Kan kurudu-
    Ben gül oldum açıldım.

    Kar Aydınlığında- Necati Cumalı

    Sen sıcaktın yataklar sıcak
    Pencerende aydınlık kar
    Ateşim kömürüm esmerim benim
    O günlerin tadı başka nerde var
    Gençtik âşıktık deliydik
    Seviştikçe ağardı karanlıklar
    Bunca dağın karlarını erittik

    Kar Yangını- Edip Cansever

    Kar var yaşadığımız günlerde.
    Umutsuzluk çevremizi kuşattı,
    Kıtlık kıran gündemde.
    Yine de ele güne karşı,
    Özenle saklıyorum yüreğimde
    Sana duyduğum aşkı,
    Dört yanım kar içinde

    Kış Bahçeleri-Faruk Nafiz Çamlıbel

    Dinmiş denizin şarkisi, rüzgar uyumakta,
    Rihtim boyu sonsuz bir üzüntüyle karalti
    Körfez düşünür, Kanlica mahzundur uzakta,
    Mazi gibi sislenmiş Emirgan Çinaralti.
    Can verdi kişin sundugu taslarla zehirden
    Her gonca kizil bir gül açarken yolumuzda,
    Üstündeki son dallar agarmiş diye birden
    Pas tuttu nihayet sularin rengi havuzda.

    Yerlerde gezen hatiralar var korulukta;
    Yapraklar, atilmiş nice mektuplara eştir.
    Mehtaba çalan sapsari benziyle ufukta,
    Binlerce dalin verdigi tek meyva güneştir.

    Içlenme tabiattaki yekpare kederden,
    Yas tutma dagilmiş diye kuşlarla çiçekler.
    Onlar dönecektir yine gittikleri yerden,
    Onlarla giden günlerimiz dönmeyecektir.

    1.924- Nazım Hikmet

    Lambayı yakma, bırak,
    sarı bir insan başı
    düşmesin pencereden kara.
    Kar yağıyor
    karanlıklara.
    Kar yağıyor
    ve ben hatırlıyorum.
    Kar…
    Üflenen bir mum gibi söndü
    koskocaman ışıklar..
    Ve şehir
    kör bir insan gibi kaldı
    altında yağan karın.
    Lambayı yakma, bırak!
    Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların
    dilsiz olduklarını anlıyorum.
    Kar yağıyor
    ve ben hatırlıyorum

    Beyaz İpek Gibi Yağdı Kar- Ataol Behramoğlu

    Beyaz, ipek gibi yağdı kar
    Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
    Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
    Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
    Şarkılar çaldı odalarda
    Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
    Düşmanlarımız dışında
    Düşmanlarımız çünkü
    Sevgiyi yok ettikleri için
    Düşmanımız oldular
    Beyaz ipek gibi yağdı kar
    Bir kız kardan hafif yüreğiyle
    Geçip gitti güvercinleri anımsatarak.
    Uzaktaki şehir
    Uykuya dalmıştır şimdi.

    Kar-Metin Altıok

    Kar var yaşadığımız günlerde.
    Umutsuzluk çevremizi kuşattı,
    Kıtlık kıran gündemde.
    Yine de ele güne karşı,
    Özenle saklıyorum yüreğimde
    Sana duyduğum aşkı,
    Dört yanım kar içinde

    Kar-Ahmet Muhip Dranas

    Kardır yağan üstümüze geceden,
    Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
    Ormanın uğultusuyla birlikte
    Ve dörtnala dümdüz bir mavilikte
    Kar yağıyor üstümüze, inceden.

    Sesin nerde kaldı, her günkü sesin
    Unutulmuş güzel şarkılar için
    Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan
    Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu’dan
    Sesin nerde kaldı, kar içindesin!

    Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam…
    Uyandırmayın beni, uyanamam.
    Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
    Allah aşkına, gök, deniz aşkına
    Yağsın kar üstümüze buram buram…

    Buğulandıkça yüzü her aynanın
    Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
    Göğe uzanır – tek, tenha – bir kamış
    Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
    Büyük yalnızlığını dünyanın.

    Sıcak Bir Kış-Ahmet Telli

    Saçlarını gittikçe kısalttığın günlerde
    Sen söylemiştin bu sözleri unutmadım
    -Her aşk bir ayrılık gizler, ayrılıklarsa
    Bir merhabanın sıcaklığını taşır kendisinde

    Kalıcı olan hiçbir şey yok diyordun
    An’lar var yalnız ömrü karşılayan
    Şimdi sımsıcak bir kar yağıyor yine
    Yüreğimin üstüne yağıyor hiç durmadan

    Ellerin nasıl da üşüyor, bozacının
    Karlı sesi doluyorken odamıza
    Hava gittikçe kirleniyor bu kentte
    Ve aralıksız kar yağıyor kar yağıyor

    Kar ayrılık hüznüdür ve ne çok
    Ayrılıklar yaşandı şu son birkaç yılda
    Yurdundan ayrılanları düşünüyorum ve birisi
    Özledim diyor, ülkemin kar kokusunu da özledim

    Hiçbir an’ını tanımlamaya kalkmadan
    Kısacık ömürler biçiyoruz kendimize
    Sonra yolculuklara çıkıyoruz, bir kentten
    Ötekine giderken özlüyoruz bir başkasını

    Özlediğimiz birileri olmalı diyordun
    Yanındayken bile özlediğimiz birileri
    Öyleyse kalkıp Ati’ye gitmelisin, İstanbul’a
    Belki hâlâ saklıyordur bir gülü kimbilir

    Yaşandı mı o sıcak kış, yaşlandık mı
    Aynalara bakmaya vakit bulamadık
    Dönüp dönüp birbirimize bakmalardan
    Yaşandı mı o sımsıcak kış, ne dersin.

    Kar Kasidesi-Atilla İlhan

    Kar yağıyor dışarda
    sokak lambasına düşüyor
    ve serçeler
    üşüyor
    kenarları hafifçe yanmış
    sayfalarına kan
    sıçramış
    bir kitapta
    nazım hikmet
    okuyorum.
    dışarda kar yağıyor
    ve dağ lokantasına
    gidiyor
    zengin
    kasabalılar.
    kar yağıyor dışarda
    mektubun yeni gelmiş
    istanbul
    kokuyor.
    dışarda kar yağıyor
    seni seviyorum.

    Kış Bahçesinden- Ahmet Hamdi Tanpınar

    Ne güzeldi o kış bahçesinde
    Güllerin çok derinlerde çalışan uykusu
    Sana bir bahar hazırlamak için.

    Dallar, filizler, eski masal dilberleri gibi
    Hüzne ve hülyaya gömülmüş
    Doğmamış çocuklara
    Ninni söylüyorlardı sanki…
    Ana rahmi gibi sıcak ve yüklü idi hava
    İyi mayalanmış hamur gibi

    Gizli nabızlarla atıyordu toprak

    Bir Kış-Cemal Süreya

    Bir kış göğü gibi o saat alçalır ölüm,
    Yalnız işitme duyusu kalır ortada.
    Asya kentleri yürür dururlar,
    Höyükler burnumda hızma.

    Uzakta dev bir damla:Pırıl pırıl Pencap!
    Tabanlarından kayıp duran sütunlar
    Yitmiş bir geleceğin işaret parmakları:
    Horasan uykusuna havlayan köpekler, Buhara.

    Uzaklara bir bakışın vardı kafeteryada
    Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

    Bir cevap yazın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir